DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Anadolu Alimler Birliği’nin seçim açıklamasına tepki gösterdi
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Anadolu Alimler Birliği’nin yarın yapılacak seçimlere ilişkin “Bu dönemde partilerinizi değil ümmetin ve milletin geleceğini düşünmeniz dinen her birinize farz olan bir husustur” açıklamasına tepki gösterdi. Yeneroğlu, “Millet nice büyük sıkıntılarla boğuşurken tek esaslı cümle kuramayan ve kendilerine ‘alimler birliği’ sıfatını layık gören bu grubun günlük siyasetin aleti olmuş utanç verici haline üzülmemek elde değil” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, bugün sosyal medya hesabı X’ten Haber 7’nin “Anadolu Alimler Birliğinden seçim açıklaması! İstanbul’a dikkat çekti” başlıklı haberini alıntılayarak söz konusu açıklamaya tepki gösterdi. Yeneroğlu’nun konuyla ilgili paylaşımı şöyle:
“Sultanın sofrasına oturan alimin fetvasına itibar edilmez. İmam-I Azam Ebu Hanife
Allah’ın adıyla aldatandan, alim sıfatının arkasına saklanıp şahsi menfaatinin peşinde koşandan, milletin tamamının değil kendi dar grubunun menfaati için (din adına güya) söz söyleyenden daha kötü sözlü biri olabilir mi?
‘Aldatan sizi Allah ile aldatmasın!’ diye seslenir yüce Kur’an ve ‘Sakın zalimlere meyletmeyin, sonra ateş size de dokunur.’ der.
Sanki Allah’ın adalet emrinin muhatabı bunlar değil! Sanki Allah katında en değerli olabilmenin, yani ‘takvaya en yakın’ olmanın ölçüsü her şartta adil olmak değil!
Ülkede bunca zulüm varken, adalet yerle bir olmuşken, bunca yetimin hakkı azgın bir azınlığın boğazından geçiyorken, milyonların hukuku çiğnenirken, insanlar talimatla cezaevinde tutuluyorken, beytülmal talan edilirken, millet yoksulluktan perişan haldeyken, Filistin’deki katliama gözlerini kapatıp her türlü ticaretine devam edenler gün gibi ortadayken ve millet daha nice büyük sıkıntılarla boğuşurken tek esaslı cümle kuramayan ve kendilerine ‘alimler birliği’ sıfatını layık gören bu grubun günlük siyasetin aleti olmuş utanç verici haline üzülmemek elde değil. Şu mübarek Ramazan günü Allah’tan tüm ‘alimlerimiz’ için adalet, feraset, basiret, cesaret, merhamet ve hikmet diliyorum. Dünya hayatının gelip geçici, hesap gününün zor ve çetin, ahiret hayatının ise ebedi olduğu bilincine kavuşmalarını niyaz ediyorum. Peygamberimizin ahlakından, Hz. Ömer’in adaletinden, Ebu Hanife’nin şuurundan bir zerre olsun nasiplenmeleri için de dua ediyorum. Milletimizden de sultan sofrasında oturanların din adına ettikleri sözlere itibar etmemelerini diliyorum.”